Saat: 01.03
Nedendir bilmem pazar gününü pazartesiye bağlayan geceleri bir türlü uykum gelmez. Aslında kafamı yastğa koysam anında uyuyacağımı bilirim ama yinede televizyon kanalları arasında dolaşmak daha cazip gelir.
Yine öyle bir pazar gece yarısı Beyaz TV'de Beyaz Futbol'u seyrediyorum. Ahmet Çakar almış sazı eline anlatıyor da anlatıyor. Mezvu hep aynı. 3 Temmuz olayları, şike falan. Soğuk konular yani.
Soluksuz dinliyorum. Zaten genelde, Ahmet Çakar anlatmaya başladımı ben efsunlanmış gibi dinlerim. Tartışmasız güçlü bir hitabeti var. Arda arda gelen cümlelerin arasında bir cümle daha doğrusu bir kelime dikkatimi çekiyor ve üstümde ki büyüden anında sıyrılıp, irkiliyorum.
Şöyle diyor Ahmet Çakar, " Ben Iceberg'in görünür yüzünü söyledim." Mevzu zaten soğuk, kullanılan kelime daha da soğuk, tercih edilen kelimenin Türkçe olmaması hepten soğuk. Bu kadar güzel anlatırken ne gerek vardı bu kelimeye diye düşünüyorum. Iceberg bilindiği gibi buzdağı demek. Türkçe'de birebir karşılığı olmasına rağmen tercihin buzdağından yana değilde Iceberg'den yana kullanılması bize ne kazandırıyor anlamış değilim. Bu tür detaylara dikkat etmeyip günlük hayatta bu kelimeleri kullandıkça, maalesef ki bu yabancı istilacılar, dilimize yerleşiyorlar ve bir süre sonra hiç yadırgamadan, kullanıyoruz bu soğuk kelimeleri.
Biraz daha dikkatli olmak gerekir diye düşünüyorum. Yoksa bazı şeyler için çok geç olacak.
Saygılarımla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder